Term | Definition | |||
---|---|---|---|---|
KAPASİTE TESTİ |
Kapasite Testi [Test of capacities]:
Düşman Tarafından Tırmandırmayı Caydırma Stratejisiyle Yeterlilik Testi Stratejisinin Birleştirilmesi
Savunan taraf için koşulların dezavantajlı olduğu ve krizin sonucunun aleyhine olacağı gören savunan taraf bir meydan okuma içine girer. Tırmandırmadan ya da zorlayıcı diplomasiye başvurmadan yeterliliğini göstermeye çalışır. Krizin sonucunun yeterlilik testi ile tersine çevirmede başarılı olabilmek için savunan tarafın aynı zamanda düşmanı tırmandırmadan uzak tutması gerekmektedir. Bunu sağlamak için savunan taraf askeri kuvvetlerini alarma geçirir; fakat amacın tırmandırmak değildir. Asıl amaç düşmana karşı kapasitesini göstererek taleplerinden vazgeçirmek için tehditler oluşturmaktır. |
|||
KARAR ALICI |
Karar Alıcı (Decision Maker) Kriz sırasında tetikleyici eyleme gösterilecek tepkiye karar veren siyasal sorumluluğa sahip aktör. Krizin tarafı olan aktörün devlet ve/ya devlet-dışı aktör olmasına bağlı olarak karar alıcının ve niteliğinin farklılaştığı görülür. Ayrıca anayasal-hukuksal yapıya göre siyasal aktörün karar almadaki rolü ve etkisinin sınırları farklılık gösterebilir.
|
|||
KARAR ALMA BİRİMİ |
Karar Alma Birimi Kriz sırasında tetikleyici eyleme gösterilecek tepkiye karar veren resmi ve/ya resmi olmayan birimi tanımlar. Karar birimi genellikle siyasi sorumluluğu elinde bulunduran aktörü de içinde bulundurur. Bir kriz durumunda aktörün siyasal yapısı, krizin niteliği ve siyasal karar alıcının kriz yönetim kültürü çerçevesinde kriz karar alma biriminin büyüklüğü ve yetkisi, sorumluluğu farklılık gösterir. Bürokratik mekanizmadan bu birim içerisinde yer alanlar olabileceği gibi danışmanlar, uzmanlar, akademisyenler de bu birimde görev alabilirler.
|
|||
KARIŞIKLIK |
Karışıklık Krizi tetikleyen olayın niteliğine göre tasnif....
|
|||
KARŞI TARAFTA İSYAN CIKARMA |
Karşı Tarafta İsyan Çıkartma: Taraflardan birinin bir diğerinin ülkesinde meşru otoriteye karşı ayaklanma, isyan çıkartması veya çıkan ayaklanmayı desteklemesi krizi tetikleyebilir. Genellikle aralarında çeşitli nedenlerle uyuşmazlık, sorunların bulunduğu ülkelerin birbirlerini zayıflatacak ve dirençleri yıpratacak muhalif hareketleri destekledikleri görülür. Bu durum uluslararası hukuk açısından saldırgan bir davranış olarak kabul edilebilecek niteliktedir. Dolayısıyla devletin iç işlerini, istikrarını, kamu düzenini bozacak boyutlara ulaşan sosyal-siyasal hareketleri çoğu kez askerileşmesi doğrultusunda destekleyen aktörlerin bu tercihleri bir krizin tetiklenmesine neden olabilir. Karar alıcı ülkesinde ortaya çıkan isyandan hasmını / düşmanca ilişki yaşamakta olduğu bir başka aktörü sorumlu tutarak krizi tırmandırabilir. Türk dış politikası açısından verilecek örneklerden biri 1998 yılına kadar Suriye'nin Türkiye'deki ayrılıkçı PKK örgütünü Türkiye aleyhine desteklemesidir.
|
|||
KASITSIZ KRİZ |
KASITSIZ / Öngörülmeyen Kriz Krizin çıkmasına neden olan olaya/davranışa sebep olan taraf aslında kriz çıkacağını beklememiş, öngörmemiş olabilir. Durumsal değişikliğe neden olan davranış sergilenirken herhangi bir kriz çıkartma düşüncesi, beklentisi, öngörüsü yoktur. Dolayısıyla kriz çıkartma kastından söz edilemez.
|
|||
KASITSIZ SAVAŞ |
Kasıtsız Savaş Saldırgan bir eylemle fiili durum yaratarak bir hedefini gerçekleştirmeye çalışan tarafın henüz eyleme girişmeden önce kendisine yapılan tüm uyarıları dikkate almaması, hatta bu uyarıları tam tersine kendisi açısından destek olarak yorumlaması sonucunda ortaya çıkan kriz hali.
Buna örnek olarak Irak'ın Kuveyt'e saldırması gösterilmektedir. Saldırıdan önce ABD ve SSCB'nin Saddam Yönetimine yapmış olduğu uyarılar dikkate alınmamış ve Irak'ın bu oldu bittiden, tasarlanmış krizden başarı ile çıkacağı hesaplanmıştır. Bu durum dolayısıyla tasarlanma ve kriz karar alma sürecini tartışmalı kılmaktadır.
|
|||
KAYNAKLARIN KESİLMESİ |
Kaynakların Kesilmesi: Ekonomik açıdan karşı tarafta yoksunluk yaratacak bir baskı / etki aracının uygulanması ile siyasi bir tercihe zorlanma durumu...
|
|||
KAZA KRİZİ |
Kaza Krizi Taraflar arasında krize sebep olan eylem ve/ya olay taraflardan herhangi birinin kriz çıkartmak amacıyla tasarlamış bulunduğu bir fiili durum olmayabilir. Teknik ve hukuki olarak da "kaza" olarak algılanabilecek bir gelişme taraflar arasında bir krize neden olsa da tarafların bundan yola çıkarak aralarındaki ilişkileri tırmandırması her zaman gerekmez. Böylesi bir durumda tarafların kriz halini ortadana kaldıracak diplomatik-siyasi süreçleri başlatmaları genellikle kolaydır. Krize neden olan olayda tarafların özgün durumlarının kriz çıkartma amacını taşımaması çözüm sürecinin hızlanmasına katkıda bulunur. Gerilim düzeyi çoğu kez düşüktür ve çözüme ilişkin süreçler kolaylıkla hızlandırılabilir. Kriz halini ortdana kaldıracak çözüm yöntemleri, diplomatik, siyasi ve hukuksal olabilir.
Örnek olay: Lotus-Bozkurt davası...
|
|||
KINAMA |
Kınama Üçüncü aktörün açıkça savunmacı tarafın yanında yer alarak saldırganı girişebileceği eylemlerinden caydırabilecek önlemler almasının ön adımı olarak sözsel olarak saldırganı davranışından ötürü kınaması durumu. Saldırganın davranışını değiştirmemesi durumunda üçüncü aktör saldırgana yönelik siyasasını daha güçlü enstrümanlarla desteklemeye yönelerek savunmacı tarafın yanında yer almayı düşünebilir.
|
|||
KOALİSYON |
Koalisyon Kriz anında tarafların siyasal rejim özelliklerine göre hükümetin iki veya daha fazla siyasal partinin katılımı ile oluşturulmuş olması durumu. Koalisyon hükümetlerinin bulunduğu dönemlerde ortaya çıkan krizlerde krize ilişkin kararların alınması ve uygulanması kendine has güçlüklere sahiptir.
|
|||
KRİZ |
Kriz Beklenmedik, ani, ilgili tarafı hemen tepki vermeye zorlayan durum. Böylesi bir durumda süreci algısal düzlemde "kriz" olarak tanımlayan aktör bu süreçten daha fazla zarara uğramadan çıkmak için uygun önlemler ve yöntemler hakkında bir karar vermeye, aldığı önlemleri uygulamaya zorlanır. Dolayısıyla bu durum aynı zamanda algısal olarak karar alıcı için seçenek yaratma ve seçenekler arasında uygun olanı tercih etme zorunluluğudur.
Bir veya birden fazla aktör arasındaki ilişkilerde taraflardan en az birinin temel değer, öncelik, çıkar, güvenlik vb algılarında tehdit olarak algılanan; kendini tehdit altında algılayan tarafın karar alıcılarını uygun önlem ve araçlarla karşılık vermeye zorlayan; taraflar arasında gerilim ve düşmanlık duygularına koşut olarak askeri çatışma olasılığını arttıran durum. Kriz süreci aslında taraflar arasında normal / barışçıl ilişkiler sürerken herhangi bir konuda ortaya çıkan görüş ayrılıklarının giderilemediği durumlardan kaynaklanabilir. Diğer bir ifadeyle taraflar arasında herhangi bir konuda ortaya çıkan görüş ayrılığının yer aldığı durumu uyuşmazlık/dispute olarak kabul edersek bu uyuşmazlık halinin sürdüğü durumda taraflardan birinin kendi tutum ve tezlerini haklı göstermek için girişeceği bir fiili durum yaratan eylem hali çatışma / conflict olarak kabul edilebilir. Kriz olarak adlandıracağımız eylem ve/ya süreç genellikle çatışma evresinde taraflardan birinin başlattığı bir tırmandırmaya karşı diğer tarafın da tırmandırmayı tercih etmesi durumunda ortaya çıkmaktadır. Genellikle diplomatik/siyasi çatışma evresinde taraflardan birinin önlemlere askeri boyut katması ve askeri araç ve yöntemleri kullanmaya başlaması diğer tarafın da bu tarz bir tepki stratejisi izlemesine yol açar. Böylece kriz süreci tırmanabilir.
|
|||
KRİZ EVRESİ |
Kriz Evresi: Çatışmayı krize tetikleyici eylemle [krize] tırmanma sürecine girilirken savunmacı tarafın göstereceği tepki ile kriz bu evrede bir kez daha tırmandırılmış olur. Karar alma bakımından süreç kriz yönetimi stratejilerinin uygulandığı süreçtir ve özgün kriz bu evrede "yönetilir." Kriz evresinde taraflar uygun stratejilerle bir yandan krizi tırmandırmadaki hedeflerine ulaşmaya çalışırken diğer yandan da sıcak bir askeri çarpışmayı (savaşı) da önlemeye çalışırlar. Bu evre krizin özgün niteliğine bağlı olarak uzun süreli, gelişen bir kriz sürecini başlatabileceği gibi sıcak bir çatışma veya yumuşama sürecini de getirebilir.
|
|||
KRİZ SONRASI EVRE |
Kriz Sonrası Evre: Kriz evresinde tarafların izledikleri kriz yönetim stratejileri taraflar arasında sıcak bir askeri çarpışmaya yol açmamış ise krizin uzun bir zaman dilimine yayılması genellikle beklenmez. Bu süreç içerisinde ya taraflar doğrudan kendi aralarında veya üçncü aktörlerin girişimleriyle bir diyalog süreci içerisine girerek kriz sonrası evreyi kurmaya çalışırlar. Kriz sonrası evre büyük ölçüde uyuşmazlık konusunda taraflar arasında nasıl bir statünün kurulacağına bağlı olarak şekillenir. Bununla birlikte kimi durumlarda(genellikle) taraflar arasında kriz gerginliği ortadan kaldırılabilmiş olsa da çatışma ve/ya uyuşmazlık konusunu çözmek mümkün olamamaktadır. Dolayısıyla bu durum ilişkilerde/uyuşmazlıkta aynı konuda yeni krizlerin çıkabileceğinin göstergesi olabilmektedir. Kriz eğer taraflar arasında bir uzlaşı ile çözülebilmiş ve bu uzlaşı uyuşmazlığı da ortadan kaldırmış ise tarafların yeniden "normal" ilişkilere geri dönmesi ve hatta ilişkilerini daha da geliştirmesi mümkündür.
|
|||
Krize Özgü Uyuşmazlığın ve/ya Çatışmanın Başlangıç Evresi |
Krize Özgü [Uyuşmazlığın ve/ya Çatışmanın] Başlangıç Evresi: Kriz analizi açısından yapılacak bir değerlendirmede taraflar arasındaki uyuşmazlığı çatışmaya, çatışmayı ise krize tetikleyen sözsel-eylemsel davranışların gözlemlendiği süreç kriz analizinin "başlangıç" evresi içerisinde yer alır. Bu evrede taraflar karşılıklı olarak risk-tehdit analizlerini yapacak zamana sahiptirler ve daha henüz diplomatik-siyasi girişimlerle uyuşmazlığı-çatışmayı çözebilme olasılığı bulunmaktadır. Bu süreçte tarafların uyuşmazlık-çatışmaya dair sözsel-eylemsel yaklaşımları bir krizi hatta askeri bir çatışmayı olasılıklar içerisinde düşünmeye yöneltecek yeterli uyaranları içerebilir.
|